6 Mart 2006 Pazartesi

Arada gözüm takılmıyor da değil hani ,yalan yok.Pek televizyon seyretmediğim halde sırlı,gizemli programları pür dikkat izlerken buluyorum bazen kendimi.Hiç kasmadan anlaşılabilen basit konuların işlenmesi,kötünün alabildiğine kötü ,iyininde bir o kadar iyi olması büyük paya sahip sanırım bu durumda.Kim kötü,kim iyi kararsız kalmıyorsunuz.Yani Altıncı His'de ki,The Others'da ki gibi "Şşş bi dakkaaa noluyo lan..." demeden,şaşırmadan izlenebiliyor çünki.Ha birde ilahi adalet mutlaka yerini buluyor ya sonunda,işte orasına bitiyorum.Keşke hayatta da böyle olsa, ben de sık sık meşe odununu kaptığım gibi dalmasam kalabalıklara...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Türk filmleri de hep mutlu sonla iter ya hani onu hatırlattı bana bu yazı..

Erol dedi ki...

yataga uzanmışsındır ve sırf uyumak için çabalarken seni iteklesin diye tv açıktır. işte böyle uyurayak bir anda basit olacak kardeşim her şey. tv de gördüğün şey bardak ise bardaktır işte o kadar. bu bardak biraz önce ampul değil miydi? yok değildi, zorlama.

bir de;
kötü alabildiğine, hatta ve hatta dibine kadar kötüdür ya ve biraz sonra kötülük yapacaktır ya son derece sinirleniyorum, izlemeyemiyorum. kâbus gibi geliyor. uyanıyorum. e zaten uyumuyordum, hadi bakalım şimdi iki kere uyu...