6 Nisan 2006 Perşembe

Aslında en gerideki hatıradan başlayarak silinmesi gereken hafıza,en sondan başlamak üzere yavaş yavaş yok ediyor kendini.İki,üç yaşlarıma ait çok fazla şey var gözümün önünde, Ankara'yı hatırlıyorum mesela.Yenimahalle'de çamuru hiç kurumayan sokağı,kumbarayı balkondan atışımı,Gençlik Parkı'nda beyaz balonu elimden kaçırışımı,kayıkları,kardeşimin eve ilk getirilişini,beyaz Serçe marka arabadan inişlerini,çatıda ekmek yapan komşuları ve daha bir sürü şeyi.Belkide normal bişey,ben abartıyorum.Buna rağmen son bir kaç yıla dönüp bakarsam neredeyse hiçbirşey kalmamış olması çok tuhaf.Hatıra oluşturamıyorum ben,bugün olanı iki gün sonraya taşıyamıyorum.Ne zaman anlatmaya başlasam olay bambaşka bişey olarak çıkıyor.Bu durum arkadaş ortamında bir numaralı eğlence kaynağımız.Ben anlatıyorum,onlar gülüyor.

Bu yüzüncü not ve gördüm ki pek azı birşeylerde bahsediyor.Tek uzmanlık alanı kendisi olan birinin yüz yazıdır can çekişmesini ve hatırlamadığı suni anılarını okuyorsunuz.

4 yorum:

elckish dedi ki...

mmmm evet.
benzer bişiye aşinayım.
hem başka insanlarınkileri dinlemeye başladığımdan beri x kişisi y zamanında z işini yaparken ben tam o sırada nerdeydim, napıyodum diye düşünmek ayrıca bi uğraş oldu.

anonim dedi ki...

bazen agır gelir gecmisin agırlıgı..unutmak istedikce zihnimize kazınır.. keske yarın bugünü unutsam deriz.. hüzünlerin mutluluklarını su rengine boyadıgı her an hatırlamamak için kendinden vazgecersin..

Adsız dedi ki...

cocukken yaptığımız şeyler sadece yaptığımız şey. o kadar.
balonumuzu kaçırdığımızda sadece kaçan balonumuz oluyor.o an sadece kaçan balona ait.o anın adı TÜH oluyor.
ama büyüyünce aynı ana okadar çok an sıkıştırıyoruzki hepsi iç içe giriyor.yaptığımız her şey yapacağımız sonraki şeyin teminatı oluyor.gece geç saatte çok güzel bir filmi seyrederken ertesi gün uykusuz kaldığımız için işte başımıza gelebilecek muhtemel terslikleri düşünmekten kendimizi alamıyoruz.yada uyanamyıp servisi kaçıracağımızı vs.
yada çok lezzetli bir pastayı yerken kaç kalori aldığımızı, pastayı yediğimiz için bir sonraki öğünde sadece salata yememiz gerektiğinin hesabını yapıyoruz.bu durumda o anın adı lezzet mi yoksa pişmanlıkmı yoksa telafimi oluyor belli değil.oysa çocukken sadece pastanın lezzetine kendimizi kaptırıyoruz.
o anın adı kesinlikle lezzet oluyor.
elif

Adsız dedi ki...

Bir de büyüdükçe zaman daha hızlı akıyor gibi.. Bu yüzden olanları akılda tutmak, onları hatıraya çevirmek zorlaşıyor