16 Ocak 2005 Pazar

yağmur yağıyor dışarda,sesini duyabiliyorum.
odamın camı havalandırma boşluğuna bakıyor, yağmuru seyredemiyorum.
Ama seyrediyormuş gibi yapabilirim.
Bi hikaye vardı,hani hastanede yatan 2 hasta vardı biri kördü.
Diğeri ona camdan bakıp dışarıdaki parkı anlatıyordu
mutlu insanları anlatıyordu parkta gezen.
Sonra anlatan ölüyordu,kör olan iileşiyordu.
Odasındaki cama gidiyordu ilk işama pencere havalandırmaya bakıyordu.
Sadece duvar vardı,sadece duvar...
Hayat böyle işte,nasıl baktığına bağlı birazda
Ben duvar görüyorum mesela bakınca...

14 Ocak 2005 Cuma

Ekmeğin üzerindeki küçük kağıdı yırtmadan sökmek bazen çok zor oluyor...

13 Ocak 2005 Perşembe

kar yağardı şehre bahçe bembeyaz
biz yine dikilirdik bahçede bu eziyet hep sigara için.
ve yine sen geçerdin yanımızdan,
derin bi nefes alırdım sigaradan
ağzımdan çıkan dumanmı yoksa buğumudur bilemezdim
onlar seni farketmezdi,
sen bizi farketmezdin
ama ben hep farkederdim...
diğerlerinden farkım bundan ibaretti
Fark edebilmek....

11 Ocak 2005 Salı

yarım tabak pilavı yemeden bırakınca
arkadaşım"öteki tarafta kovalar,ye onu" dedi.
hiç yiyesinde yok,
baktım tabağa sayıca benden fazlalar.
Önce korktum,sonra öteki tarafın yeterince kalabalık olacağını düşünerek
kendimi rahatlattım.
Beni bulmaları zor olur...

9 Ocak 2005 Pazar

Dün bi nargile ortamına takıldık akşam üzeri arkadaşlarla,tophane denen yerde.
Çişim geldi sonra,tuvaalete gideyim dedim ben.
Tuvaalete girdim.
Tam kapının kolunu kavradım zorluyorum,içerden su sesi gelmeye başladı.
Vücutta bu durumlarda salgılanan bi hormon var sanırım,
buna bağlı bir reflex olmalı bu.
Ya su açılır yada "ööhüeeüy" diye bi ses çıkarılır içerideki tarafından.
Baktım yanda pisuar var,oldum olasıda işeyemem pisuara.
Çok çişim gelmiş,çelişkide kaldım bi an.
Ter bastı,elim ayağım titredi.
Pisuara işemeye karar verdim sonra.
Zor oldu ilk başta üstüme işiyomuşum gibi gelidi,
sonra içeri biri daha geldi.
Zaten dar biyerdi,tam arkamda durdu.
Oda pisuara işemeye karar vermiş olmalı diye düşündüm,
içerdekide hala çıkmamıştı.
Biraz daha terledim sonra,baktım bu kadar baskı altında işeyemiyorum.
Yarım bıraktım işimi dedim "gerisinide evde işerim".
Ellerimi yıkarken,içerdeki çıktı.
Gözgöze geldik,aklından geçeni okudum adamın.
Kapıyı zorlayanın hangimiz olduğunu düşünüyordu.
Hemen terk ettim olay yerini,tatsızlık çıkmasın diye.
Eve vardığımda çok sıkışmıştım,son anda attım kendimi tuvaalete.
İşte böyle son anda atınca insan kendini tuvalete büyük bir keyifle işiyor.
İşin bittiğinde ise daha büyük bir keyif duyuyor.
Şahane.

2 Ocak 2005 Pazar

köpüter'nin içinde may pikçır die bi dosya var,
içindede "simple" die bi resim var,
koşmaya hazırlanan bi adam,
hani hafiften esmer bi oğlan,
nie var o oğlan orda,
nie koymuşlar?
Bide eskiden pilastikten arabalar vardı,

kara şimşek modelinde
hani hani tepesinde bi tel oluyodu,
yaklaşık 1 metre uzunluğunda,
bilemedin 1 metre 10 santim
bir diğer değişle 11 dekametre
1 dekametre 10 santimetre değil miydi?
1 hektometre kaç santim ediyodu?
17 sene önce öğrenmiştim bunu unutmuş olmam normal değil mi?
işte onu diyordum o arabalardan nie yok şimdi?
nie satmıyolar onlardan?
çocuklar nie pley sıteyşın oynuyo artık?
nie susam sokağı yayınlanmıyo?
ne olcak bu çocuklar böyle,pisikopat mı?
iyiyim ben bişeyim yok
aklıma geldi sadece!!